-
-
1.286 m
1.217 m
0
1,2
2,4
4,83 km
214 kere bakıldı , 5 kere indirildi
yakınında: Ihlara, Aksaray (Türkiye)
Tevfik Erdemgüler
Tekli Yürüyüş. 26/05/2019
Ihlara Vadisi 1.gün
Başlangıç zamanı : 26/05/2019 12:41
Bitiş zamanı : 26/05/2019 15:22
Hareket süresi : 2 saat 41 dakika
Mesafe : 4,83 km
Minimum rakım : 1218 m
Maksimum rakım : 1285 m
Sıcaklık 25 derece
Hava açık güneşli.
Yol toprak patika merdiven kayalık.
Yol boyunca su yok.
Bugün günlerden pazar. 16:00 ‘dan Sonra minibus yok. Bu sebeble yürüyüşü sonlandırıp 2. Çıkıştan otobüse yetiştim.
!!!!!.. IHLARA VADİSİ
Aksaray İli, Güzelyurt İlçesi sınırları içerisinde yer alan Ihlara Vadisi ve çevre topografyası, jeolojik dönemlerden III. Zaman’da oluşan volkanik Hasandağı’nın biçimlendirilmesi sonucu oluşmuştur. Ihlara Vadisi boyunca ilerleyen Melendiz Çayı, vadinin tabanını oyarak daha büyük bir derinlik kazandırmıştır. Eski adı “PERISTREMMA” olan 14km uzunluğundaki Ihlara Vadisi’ni, Melendiz Çayı (Potamus, Kapadukus-Kapadokya Irmağı) baştan başa kat etmektedir. Vadi, Ilısu Kasabası’ndan başlayarak, 100-120m derinlikte kuzeybatı istikametinde Ihlara Kasabası, Belisırma, Ziga, Yaprakhisar ve Selime’nin bulunduğu geniş alana inerek Selime Katedrali’nde son bulur. Ilıman iklimi, çeşitli bitki örtüsü ile muhteşem bir flora ve faunaya sahip olan Ihlara Vadisi’nde 105 adet kilise ile 10 bin civarında kaya oyma mekan bulunmaktadır.
4. yüzyıldan itibaren önemli bir manastır merkezi haline gelen Ihlara Vadisi’nde, yapıldığı dönemin resim sanatı özelliklerini barındıran pek çok kilise bulunmaktadır. Vadide bulunan kiliseler, kapalı Yunan Haçı ve serbest haç planı üzerine tek ve çift nefli şeklinde kayalara oyularak yapılmıştır.
Vadi, doğal yapısı itibarıyla 4. yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından çok uygun bir inziva yeri olarak kullanılmıştır. Farklı dilleri konuşan insanlar arasında Hristiyanlığın yayılmaya başladığı dönemlerde okuma yazma oranının düşük olması, Latinceyi az sayıda kişinin bilmesi, dinin yayılmasını zorlaştırmıştır. Bu nedenle dini yaymak için kiliselerde, İsa’nın hayatı, İncil’deki konular, din büyükleri ve onlarla ilgili olaylar resimlerle anlatılmıştır. Kiliselerde daha çok İsa’nın Doğumu, Meryem’e Müjde, Ziyaret, Mısır’a Kaçış ve Son Akşam Yemeği gibi sahneler daha çok işlenmiştir.
Müslüman Türklerin Anadolu’ya hakim olmasından sonraki süreçte bölgede yaşayan Hristiyanlar, dinlerini özgürce yaşamanın yanında Selçuklular tarafından himaye edilerek hoşgörülü bir anlayışla idare olunmuşlardır. Vadi içerisinde yer alan Kırkdamaltı (St. George) Kilisesi’nin duvarlarına Anadolu Selçuklu Sultanı II. Mesud’un tasvirinin yapılması bu durumun en güzel kanıtıdır.
(Panodan alıntı).
Tekli Yürüyüş. 26/05/2019
Ihlara Vadisi 1.gün
Başlangıç zamanı : 26/05/2019 12:41
Bitiş zamanı : 26/05/2019 15:22
Hareket süresi : 2 saat 41 dakika
Mesafe : 4,83 km
Minimum rakım : 1218 m
Maksimum rakım : 1285 m
Sıcaklık 25 derece
Hava açık güneşli.
Yol toprak patika merdiven kayalık.
Yol boyunca su yok.
Bugün günlerden pazar. 16:00 ‘dan Sonra minibus yok. Bu sebeble yürüyüşü sonlandırıp 2. Çıkıştan otobüse yetiştim.
!!!!!.. IHLARA VADİSİ
Aksaray İli, Güzelyurt İlçesi sınırları içerisinde yer alan Ihlara Vadisi ve çevre topografyası, jeolojik dönemlerden III. Zaman’da oluşan volkanik Hasandağı’nın biçimlendirilmesi sonucu oluşmuştur. Ihlara Vadisi boyunca ilerleyen Melendiz Çayı, vadinin tabanını oyarak daha büyük bir derinlik kazandırmıştır. Eski adı “PERISTREMMA” olan 14km uzunluğundaki Ihlara Vadisi’ni, Melendiz Çayı (Potamus, Kapadukus-Kapadokya Irmağı) baştan başa kat etmektedir. Vadi, Ilısu Kasabası’ndan başlayarak, 100-120m derinlikte kuzeybatı istikametinde Ihlara Kasabası, Belisırma, Ziga, Yaprakhisar ve Selime’nin bulunduğu geniş alana inerek Selime Katedrali’nde son bulur. Ilıman iklimi, çeşitli bitki örtüsü ile muhteşem bir flora ve faunaya sahip olan Ihlara Vadisi’nde 105 adet kilise ile 10 bin civarında kaya oyma mekan bulunmaktadır.
4. yüzyıldan itibaren önemli bir manastır merkezi haline gelen Ihlara Vadisi’nde, yapıldığı dönemin resim sanatı özelliklerini barındıran pek çok kilise bulunmaktadır. Vadide bulunan kiliseler, kapalı Yunan Haçı ve serbest haç planı üzerine tek ve çift nefli şeklinde kayalara oyularak yapılmıştır.
Vadi, doğal yapısı itibarıyla 4. yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından çok uygun bir inziva yeri olarak kullanılmıştır. Farklı dilleri konuşan insanlar arasında Hristiyanlığın yayılmaya başladığı dönemlerde okuma yazma oranının düşük olması, Latinceyi az sayıda kişinin bilmesi, dinin yayılmasını zorlaştırmıştır. Bu nedenle dini yaymak için kiliselerde, İsa’nın hayatı, İncil’deki konular, din büyükleri ve onlarla ilgili olaylar resimlerle anlatılmıştır. Kiliselerde daha çok İsa’nın Doğumu, Meryem’e Müjde, Ziyaret, Mısır’a Kaçış ve Son Akşam Yemeği gibi sahneler daha çok işlenmiştir.
Müslüman Türklerin Anadolu’ya hakim olmasından sonraki süreçte bölgede yaşayan Hristiyanlar, dinlerini özgürce yaşamanın yanında Selçuklular tarafından himaye edilerek hoşgörülü bir anlayışla idare olunmuşlardır. Vadi içerisinde yer alan Kırkdamaltı (St. George) Kilisesi’nin duvarlarına Anadolu Selçuklu Sultanı II. Mesud’un tasvirinin yapılması bu durumun en güzel kanıtıdır.
(Panodan alıntı).
IHLARA VADİSİ
Aksaray İli, Güzelyurt İlçesi sınırları içerisinde yer alan Ihlara Vadisi ve çevre topografyası, jeolojik dönemlerden III. Zaman’da oluşan volkanik Hasandağı’nın biçimlendirilmesi sonucu oluşmuştur. Ihlara Vadisi boyunca ilerleyen Melendiz Çayı, vadinin tabanını oyarak daha büyük bir derinlik kazandırmıştır. Eski adı “PERISTREMMA” olan 14km uzunluğundaki Ihlara Vadisi’ni, Melendiz Çayı (Potamus, Kapadukus-Kapadokya Irmağı) baştan başa kat etmektedir. Vadi, Ilısu Kasabası’ndan başlayarak, 100-120m derinlikte kuzeybatı istikametinde Ihlara Kasabası, Belisırma, Ziga, Yaprakhisar ve Selime’nin bulunduğu geniş alana inerek Selime Katedrali’nde son bulur. Ilıman iklimi, çeşitli bitki örtüsü ile muhteşem bir flora ve faunaya sahip olan Ihlara Vadisi’nde 105 adet kilise ile 10 bin civarında kaya oyma mekan bulunmaktadır.
4. yüzyıldan itibaren önemli bir manastır merkezi haline gelen Ihlara Vadisi’nde, yapıldığı dönemin resim sanatı özelliklerini barındıran pek çok kilise bulunmaktadır. Vadide bulunan kiliseler, kapalı Yunan Haçı ve serbest haç planı üzerine tek ve çift nefli şeklinde kayalara oyularak yapılmıştır.
Vadi, doğal yapısı itibarıyla 4. yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından çok uygun bir inziva yeri olarak kullanılmıştır. Farklı dilleri konuşan insanlar arasında Hristiyanlığın yayılmaya başladığı dönemlerde okuma yazma oranının düşük olması, Latinceyi az sayıda kişinin bilmesi, dinin yayılmasını zorlaştırmıştır. Bu nedenle dini yaymak için kiliselerde, İsa’nın hayatı, İncil’deki konular, din büyükleri ve onlarla ilgili olaylar resimlerle anlatılmıştır. Kiliselerde daha çok İsa’nın Doğumu, Meryem’e Müjde, Ziyaret, Mısır’a Kaçış ve Son Akşam Yemeği gibi sahneler daha çok işlenmiştir.
Müslüman Türklerin Anadolu’ya hakim olmasından sonraki süreçte bölgede yaşayan Hristiyanlar, dinlerini özgürce yaşamanın yanında Selçuklular tarafından himaye edilerek hoşgörülü bir anlayışla idare olunmuşlardır. Vadi içerisinde yer alan Kırkdamaltı (St. George) Kilisesi’nin duvarlarına Anadolu Selçuklu Sultanı II. Mesud’un tasvirinin yapılması bu durumun en güzel kanıtıdır.
Doğa, tarih, sanat ve kültür olgusunun buluştuğu Ihlara Vadisi, Kapadokya’nın incisidir.
IHLARA VADİSİ
Aksaray İli, Güzelyurt İlçesi sınırları içerisinde yer alan Ihlara Vadisi ve çevre topografyası, jeolojik dönemlerden III. Zaman’da oluşan volkanik Hasandağı’nın biçimlendirilmesi sonucu oluşmuştur. Ihlara Vadisi boyunca ilerleyen Melendiz Çayı, vadinin tabanını oyarak daha büyük bir derinlik kazandırmıştır. Eski adı “PERISTREMMA” olan 14km uzunluğundaki Ihlara Vadisi’ni, Melendiz Çayı (Potamus, Kapadukus-Kapadokya Irmağı) baştan başa kat etmektedir. Vadi, Ilısu Kasabası’ndan başlayarak, 100-120m derinlikte kuzeybatı istikametinde Ihlara Kasabası, Belisırma, Ziga, Yaprakhisar ve Selime’nin bulunduğu geniş alana inerek Selime Katedrali’nde son bulur. Ilıman iklimi, çeşitli bitki örtüsü ile muhteşem bir flora ve faunaya sahip olan Ihlara Vadisi’nde 105 adet kilise ile 10 bin civarında kaya oyma mekan bulunmaktadır.
4. yüzyıldan itibaren önemli bir manastır merkezi haline gelen Ihlara Vadisi’nde, yapıldığı dönemin resim sanatı özelliklerini barındıran pek çok kilise bulunmaktadır. Vadide bulunan kiliseler, kapalı Yunan Haçı ve serbest haç planı üzerine tek ve çift nefli şeklinde kayalara oyularak yapılmıştır.
Vadi, doğal yapısı itibarıyla 4. yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından çok uygun bir inziva yeri olarak kullanılmıştır. Farklı dilleri konuşan insanlar arasında Hristiyanlığın yayılmaya başladığı dönemlerde okuma yazma oranının düşük olması, Latinceyi az sayıda kişinin bilmesi, dinin yayılmasını zorlaştırmıştır. Bu nedenle dini yaymak için kiliselerde, İsa’nın hayatı, İncil’deki konular, din büyükleri ve onlarla ilgili olaylar resimlerle anlatılmıştır. Kiliselerde daha çok İsa’nın Doğumu, Meryem’e Müjde, Ziyaret, Mısır’a Kaçış ve Son Akşam Yemeği gibi sahneler daha çok işlenmiştir.
Müslüman Türklerin Anadolu’ya hakim olmasından sonraki süreçte bölgede yaşayan Hristiyanlar, dinlerini özgürce yaşamanın yanında Selçuklular tarafından himaye edilerek hoşgörülü bir anlayışla idare olunmuşlardır. Vadi içerisinde yer alan Kırkdamaltı (St. George) Kilisesi’nin duvarlarına Anadolu Selçuklu Sultanı II. Mesud’un tasvirinin yapılması bu durumun en güzel kanıtıdır.
Doğa, tarih, sanat ve kültür olgusunun buluştuğu Ihlara Vadisi, Kapadokya’nın incisidir.
KOKAR KİLİSE
Kilise, tek nefli uzunlamasına dikdörtgen planlı tasarlanmıştır. Kiliseye yıkık olan apsisten girilir; orijinal giriş, kuzey duvarın batı ucundadır. Yan duvarların önünde oturma sekileri, batı duvarda iki nefli mezar şapeline bağlantıyı sağlayan (sonraki bir döneme ait) kapı ve açıklık görülür. Her iki nefi birer apsisle sonuçlanan küçük şapelin zemininde mezarlar vardır. Kilisedeki freskolar 9. yüzyılın sonuna ve 11. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir.
Güney duvarda Meryem’e Müjde, Ziyaret, Üç Müneccimin Gelişi, İsa’nın Doğumu ve Çobanların Tapınması; batı duvarda Mısır’a Kaçış, Son Akşam Yemeği; kuzey duvarda İhanet, İsa Pilatus Önünde, Kayafa ve İsa Çarmıhta, İsa’nın Gömülmesi; tonozun doğusunda İsa’nın Göğe Yükselişi batısında, ortada büyük bir haç, kuzeyde ve güneyde altışardan oniki havari: Pentekost; tonozun batı alınlığında Deesis bulunmaktadır.
(Bilgilendirme panosundan alıntı).
KOKAR KİLİSE
Kilise, tek nefli uzunlamasına dikdörtgen planlı tasarlanmıştır. Kiliseye yıkık olan apsisten girilir; orijinal giriş, kuzey duvarın batı ucundadır. Yan duvarların önünde oturma sekileri, batı duvarda iki nefli mezar şapeline bağlantıyı sağlayan (sonraki bir döneme ait) kapı ve açıklık görülür. Her iki nefi birer apsisle sonuçlanan küçük şapelin zemininde mezarlar vardır. Kilisedeki freskolar 9. yüzyılın sonuna ve 11. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir.
Güney duvarda Meryem’e Müjde, Ziyaret, Üç Müneccimin Gelişi, İsa’nın Doğumu ve Çobanların Tapınması; batı duvarda Mısır’a Kaçış, Son Akşam Yemeği; kuzey duvarda İhanet, İsa Pilatus Önünde, Kayafa ve İsa Çarmıhta, İsa’nın Gömülmesi; tonozun doğusunda İsa’nın Göğe Yükselişi batısında, ortada büyük bir haç, kuzeyde ve güneyde altışardan oniki havari: Pentekost; tonozun batı alınlığında Deesis bulunmaktadır.
KARANLIK KALE KİLİSESİ
Manastır mekanları yüksek bir kaya kütlesine oyulmuştur. Vadiye bakan cephesine, sağda kilise ve şapele bağlantıyı sağlayan geçit ile sol-orta bölümde büyük holün kapısı açılmıştır. Beşik tonozlu hol batıda kiliseye, kuzeyde eksene dik uzanan salonave mutfak, depo gibi tali mekanlara geçişi sağlayan beşik tonozlu odaya bağlanır. Büyük holün tavanı haç ve baklava motifli kabartmalarla bezlidir. Duvarlarında at nalı kemerli nişler yer alır.
Kuzeydoğusundaki serbest haç planlı mezar odası, düz tavana oyulmuş kubbe ile örtülü olup kuzey ve güney kolda birer mezar içermektedir. Kilise merkezde dört paye üzerinde yükselen sekiz dilimli, üstü düzeltilmiş kubbe, haç kollarında beşik tonoz, köşe odalarında çapraz tonozlarla örtülüdür. Güneyindeki koridor ve tek nefli şapelin düz tavanları kare, baklava ve haç motifli kabartmalarla bezelidir. Mimari öğeleri sınırlayan silme ve kornişler ayrıca duvarlardaki kör kemerler, nişler ve tavanlardaki kabartmalar, kırmızı ve beyazla renklendirilmiştir. Manastır 9.-10. yüzyıllara veya 11. yüzyılın ortasına tarihlenmektedir.
(Panodan alıntı).
KARANLIK KALE KİLİSESİ
Manastır mekanları yüksek bir kaya kütlesine oyulmuştur. Vadiye bakan cephesine, sağda kilise ve şapele bağlantıyı sağlayan geçit ile sol-orta bölümde büyük holün kapısı açılmıştır. Beşik tonozlu hol batıda kiliseye, kuzeyde eksene dik uzanan salonave mutfak, depo gibi tali mekanlara geçişi sağlayan beşik tonozlu odaya bağlanır. Büyük holün tavanı haç ve baklava motifli kabartmalarla bezlidir. Duvarlarında at nalı kemerli nişler yer alır.
Kuzeydoğusundaki serbest haç planlı mezar odası, düz tavana oyulmuş kubbe ile örtülü olup kuzey ve güney kolda birer mezar içermektedir. Kilise merkezde dört paye üzerinde yükselen sekiz dilimli, üstü düzeltilmiş kubbe, haç kollarında beşik tonoz, köşe odalarında çapraz tonozlarla örtülüdür. Güneyindeki koridor ve tek nefli şapelin düz tavanları kare, baklava ve haç motifli kabartmalarla bezelidir. Mimari öğeleri sınırlayan silme ve kornişler ayrıca duvarlardaki kör kemerler, nişler ve tavanlardaki kabartmalar, kırmızı ve beyazla renklendirilmiştir. Manastır 9.-10. yüzyıllara veya 11. yüzyılın ortasına tarihlenmektedir.
KARANLIK KALE KİLİSESİ
Manastır mekanları yüksek bir kaya kütlesine oyulmuştur. Vadiye bakan cephesine, sağda kilise ve şapele bağlantıyı sağlayan geçit ile sol-orta bölümde büyük holün kapısı açılmıştır. Beşik tonozlu hol batıda kiliseye, kuzeyde eksene dik uzanan salonave mutfak, depo gibi tali mekanlara geçişi sağlayan beşik tonozlu odaya bağlanır. Büyük holün tavanı haç ve baklava motifli kabartmalarla bezlidir. Duvarlarında at nalı kemerli nişler yer alır.
Kuzeydoğusundaki serbest haç planlı mezar odası, düz tavana oyulmuş kubbe ile örtülü olup kuzey ve güney kolda birer mezar içermektedir. Kilise merkezde dört paye üzerinde yükselen sekiz dilimli, üstü düzeltilmiş kubbe, haç kollarında beşik tonoz, köşe odalarında çapraz tonozlarla örtülüdür. Güneyindeki koridor ve tek nefli şapelin düz tavanları kare, baklava ve haç motifli kabartmalarla bezelidir. Mimari öğeleri sınırlayan silme ve kornişler ayrıca duvarlardaki kör kemerler, nişler ve tavanlardaki kabartmalar, kırmızı ve beyazla renklendirilmiştir. Manastır 9.-10. yüzyıllara veya 11. yüzyılın ortasına tarihlenmektedir.
KARANLIK KALE KİLİSESİ
Manastır mekanları yüksek bir kaya kütlesine oyulmuştur. Vadiye bakan cephesine, sağda kilise ve şapele bağlantıyı sağlayan geçit ile sol-orta bölümde büyük holün kapısı açılmıştır. Beşik tonozlu hol batıda kiliseye, kuzeyde eksene dik uzanan salonave mutfak, depo gibi tali mekanlara geçişi sağlayan beşik tonozlu odaya bağlanır. Büyük holün tavanı haç ve baklava motifli kabartmalarla bezlidir. Duvarlarında at nalı kemerli nişler yer alır.
Kuzeydoğusundaki serbest haç planlı mezar odası, düz tavana oyulmuş kubbe ile örtülü olup kuzey ve güney kolda birer mezar içermektedir. Kilise merkezde dört paye üzerinde yükselen sekiz dilimli, üstü düzeltilmiş kubbe, haç kollarında beşik tonoz, köşe odalarında çapraz tonozlarla örtülüdür. Güneyindeki koridor ve tek nefli şapelin düz tavanları kare, baklava ve haç motifli kabartmalarla bezelidir. Mimari öğeleri sınırlayan silme ve kornişler ayrıca duvarlardaki kör kemerler, nişler ve tavanlardaki kabartmalar, kırmızı ve beyazla renklendirilmiştir. Manastır 9.-10. yüzyıllara veya 11. yüzyılın ortasına tarihlenmektedir.
KARANLIK KALE KİLİSESİ
Manastır mekanları yüksek bir kaya kütlesine oyulmuştur. Vadiye bakan cephesine, sağda kilise ve şapele bağlantıyı sağlayan geçit ile sol-orta bölümde büyük holün kapısı açılmıştır. Beşik tonozlu hol batıda kiliseye, kuzeyde eksene dik uzanan salonave mutfak, depo gibi tali mekanlara geçişi sağlayan beşik tonozlu odaya bağlanır. Büyük holün tavanı haç ve baklava motifli kabartmalarla bezlidir. Duvarlarında at nalı kemerli nişler yer alır.
Kuzeydoğusundaki serbest haç planlı mezar odası, düz tavana oyulmuş kubbe ile örtülü olup kuzey ve güney kolda birer mezar içermektedir. Kilise merkezde dört paye üzerinde yükselen sekiz dilimli, üstü düzeltilmiş kubbe, haç kollarında beşik tonoz, köşe odalarında çapraz tonozlarla örtülüdür. Güneyindeki koridor ve tek nefli şapelin düz tavanları kare, baklava ve haç motifli kabartmalarla bezelidir. Mimari öğeleri sınırlayan silme ve kornişler ayrıca duvarlardaki kör kemerler, nişler ve tavanlardaki kabartmalar, kırmızı ve beyazla renklendirilmiştir. Manastır 9.-10. yüzyıllara veya 11. yüzyılın ortasına tarihlenmektedir.
AĞAÇALTI KİLİSESİ
Ağaçaltı (Daniel Pantonassa) Kilisesi serbest haç planlıdır. Merkez mekanı yüksek kasnaklı bir kubbeyle, haç kolları beşik tonozla örtülüdür. Preikonaklast teknikle yapılan kilisedeki freskler 9-11. yüzyıl arasına tarihlenmektedir. Merkez mekâna açılan ana apsis ve güney yan apsis yıkılmıştır. Kuzeybatıdaki köşe odası beşik tonozludur; oda yuvarlak kemerli açıklıklarla kuzey ve batı haç kollarına bağlanır. Bugün yapıya yıkık olan ana apsisten girilir. Orijinal girişleri batı kolun güney ve kuzeybatı köşe odasının kuzey duvarındadır.
Güney haç kolu tonozunun doğu yarısında müjde; alınlığında ziyaret, doğum; batı yarısında üç müneccimin gelişi; kuzey haç kolu tonozunun doğu yarısında Mısır’a kaçış; alınlığında vaftiz; batı yarısında Koimesis (Meryem’in ölümü); batı haç kolu tonozunda bitkisel ve geometrik süslemeler, simurv tasviri; alınlığında Daniel Aslanlar Arasında; kubbede İsa’nın Göğe Yükselişi; kasnağında Havariler ve Peygamberler izlenmektedir.
(Bilgilendirme panosundan alıntı)
Bu rotaya yorum yapabilir veya rotayı değerlendirebilirsiniz
Yorumlar